Bu kitabý okurken, üzerinde yaþadýðýmýz coðrafyanýn dünya jeopolitiði açýsýndan ne derece önemli olduðunu daha yakýndan anlýyoruz. Türk Devleti’nin her türlü dýþ politikasýnda bu noktanýn daima göz önünde bulundurulmasý gereði vardýr ve hep öyle kalacaktýr.
Kitap, Rus arþiv belgelerine dayanýlarak, Rus arþiv dairesinin uzun yýllar müdürlüðünü yapmýþ olan bir Rus tarafýndan ve doðal olarak Rus bakýþý açýsýndan yazýlmýþtýr. Rusya, bütün tarihi boyunca “Burasý bizim nefes borumuzdur.” diyerek Boðazlar üzerinde hak iddia etmiþtir. Kitap, bu iddia çevresinde döndürülen bütün dolaplarý, Avrupa devletlerinin siyasi hesap ve diplomatik kulislerinde Boðazlar’ýn nasýl bir yer tuttuðunu ve Osmanlý’ya yönelik politik faaliyet ve bakýþlarýný açýklýkla anlatmaktadýr.
Tarihî gerçeði bir kere daha görüyoruz ki, devletler arasýnda dostluk yoktur; uzun veya kýsa dönemli, deðiþken çýkar iliþkileri vardýr. Doðru olan, bu gerçeðe öfkelenmek yerine, onu sürekli hatýrlamak ve hiç akýldan ve hesaptan çýkarmamaktýr.