Türk edebiyatýnýn kýsa öyküde direnen ender yazarlarýndan Tomris Uyar, bir söyleþide Katherine Mansfield’in bir öyküsünden söz ederken þöyle der: “Çocuk, ‘Hayat ne kadar þey, deðil mi?’ der kardeþine. ‘Þey’. Ne olduðunu söyleyemez de... O ‘þey’lerdir öyküyü yapan.” Katherine Mansfield’in incelikle iþlenmiþ öykülerindeki örtülü çekiciliðin sýrrý, Tomris Uyar’ýn bu yalýn açýklamasýndadýr belki de. Gözlem derinliðiyle Çehov’un mirasçýsý gibi görünen Mansfield, þiirsel öðelerle süslü, bambaþka üslubuyla, kýsa öykünün bir edebiyat türü olarak geliþmesine büyük katkýlarda bulunan yazarlardandýr. Virginia Woolf, Mansfield’in öldüðünü duyduðunda, “Onun üslubunu kýskanýyordum, þimdiye dek kýskandýðým tek üslup!” diye yazmýþtý. Daha önce güncelerini Bir Hüzün Güncesi adýyla yayýnladýðýmýz Mansfield’in öykülerinden bir güldesteyi Ah Bu Rüzgâr adýyla sunuyoruz. Þadan Karadeniz’in seçkisi ve çevirisiyle...