Yeryüzü dengesi diye adlandýrýlan mükemmel ahenk, olaðanüstü derecede hassas düzenleme ve matematik prensiplere baðlý ve baðýmlý olan zarif iliþkiler, dünyamýzdaki canlýlýðý mümkün kýlýyor. Her canlý bir diðer canlýyla
besleniyor. Bu madde ve enerji döngüsünü “can baðýþlayanlar âlemi” olarak nitelendiren Mevlâna ne kadar haklýdýr! Her saniyede yeryüzünden yaklaþýk 100 milyon ton su buharlaþarak havaya karýþýyor. Ayný anda suyun buhar halinden tekrar su haline geçerek
yoðunlaþmasý ve oluþan bulutlardan tap taze sularýn kurumuþ topraklar üzerine rahmetle düþerek, minicik fidelere hayat vermesi ne müthiþ bir olaydýr.
Yeryüzü- okyanus ve atmosfer dediðimiz üçlü sistemde her þey o kadar hesaplý, o kadar incelikle ayarlanmýþ ve programlanmýþ ki, sistemin ideal ölçüde ve ölçekteki nefes kesen oranlarý; ýsý, nem, rüzgâr, basýnç gibi her an deðiþen elemanlarýný bizlere cömertçe sunuyor.
‘Görmesini’ bilenler için yüzlerce, binlerce, milyarlarca sebebin bir araya gelerek bu muhteþem tablo içindeki ahenkli seslerin yürek titreten ritimlerini, nefis renklerini huþû içinde seyretmek ve duymak istemez miydiniz?