Gençliðin imanýnýn kurtuluþu için nice ibret dolu hadiseler, nice güzellikler kaleme alýnsa yine azdýr. Ýþte bu kitap böyle bir ses, böyle bir nefestir. Hak ve hakikati kalp ve kafalara duyurmaya çalýþan bir muallimin yanýk sesi ve nefesi…
Mehmet ERDOÐAN
Þakir Öztürk, ‘kahraman’ diyebileceðimiz bir kuþaktan… Kendinden vazgeçebilmiþ, kendinden geçerek “baþkasý”na gitmiþ/giden bir kuþak… Ýnanmýþ adamlar topluluðu diyebiliriz bunlara… “Baþkasýnýn elinden tutmak” gibi bir “sevda”nýn orta yerinde yaþlandý hepsi. Yaþlandýlar ama unutmadýlar. Dün gibi hatýrlýyorlar ahitlerini. Ýnanýp söz vermiþ bu inanmýþlar topluluðunun bize taþýyacaklarý sözler vardýr. Baþkasý için yaþanmýþ bir ömrün birikimleri, hatýralarý… Bu kitap bunun bir örneðidir. Kim demiþ, masallarýn devri geçti diye. Bu kitap, birer masal kahramaný olduðumuzu söylüyor. Masal devam ediyor.
Nihat DAÐLI
Félix, Vadideki Zambak’ta þöyle yakýnýr: “Ýncecik kökleri, ana toprakta sert çakýllardan baþka bir þeye rastlamamýþ, açýlýr açýlmaz çiçeklerini don vurmuþ ruhlardaki sessiz acýnýn resmini yapacak ressam; aðýdýný en dokunaklý þekilde söyleyecek sanatçý ne zaman gelecek?” Ben, tarihi yapmakla yetinmeyip ayný zamanda yazma gönüllülüðünü de gösteren þakirler, Abdullahlar, Mehmet Aliler, Necdetler, Seherler oldukça bu yakarýþý hiç yapmayacaðým.