Görmediðiniz þeylere inanýr mýsýnýz? Peki ya gördükleriniz, "gösterilen" ama gerçekliði tartýþýlýr görüntüler ise buna ne kadar inanabilirsiniz? Bakmak ile görmek arasýnda bazen korkunç bir uçurum oluþur. Göz, edilgen bir yapý içinde sadece seyredip tepki de vermeyince, görüntü yalan söylemeye baþlar. Yaþadýðýmýz yüzyýl, görüntünün ve görmenin iktidarýyla þekilleniyor. "Global köy"ün fotoðraf, televizyon, sinema, bilgisayar ve internet gibi en ýþýltýlý teknolojik araçlarý, "homo saphiens (düþünen insan)"ýn yerine "homo videns (gören insan)'ý inþa ediyor. Dünyayý, saatlerce karþýsýna kilitlenerek izlediði televizyondan tanýyan "ekran çocuklarý"ndan, görüntü sihrine dayalý propagandalarýn sürekli bombardýmaný altýnda kalan yetiþkinlere kadar, hepimiz bu gücün kuþatmasý altýndayýz. Ýtalya'nýn son yüzyýldaki önemli düþünürlerinden biri olan Giovanni Sartori, bu kitabýnda televizyon ve postmodern düþünce baðlamýnda, görüntünün gücüne dair çok çarpýcý yorumlarda buluyor. Sunuþ yazýsýnda belirtildiði gibi, elektronik medya ile yaratýlan sözde 'gören insan'ýn, "nasýl bir uyku imparatorluðu vatandaþýna dönüþtüðünü, sorgulayan bir dille anlatarak, en azýndan düþünsel eylemsizliðimize bir son vermeyi" amaçlýyor.(Arka Kapak'tan)