Tarihin bu kýrýlma anýnda insan bir tercihle karþý karþýyadýr: Ya gezegenle birlikte yok olacak veya sahici olana dönüp kurtuluþu seçecek. Çeliþki temelde Din ile Modernizm arasýnda sürüp gidiyor. Bireysel, toplumsal; ruhsal ve entelektüel; ulusal ve uluslararasý bütün ekonomik, askeri ve siyasal sorun ve krizler, çevre kirliliði, vb. çaðýmýzýn alameti olan bunalýmlar, bu temeldeki çeliþkinin birer türevidirler.
Umut verici olan bu mutlakmýþ gibi görünen modernitenin hakimiyetinin þimdilerde derin bir sarsýntý geçiriyor olmasý; insanoðlunun rasyonalizm, pozitivizm ve ilerleme mitosundan kuþkuya düþüp, Din'in sahici, mümkün ve kurtarýcý paradigmasýna yönelmeye baþlamasýdýr.
Bizim bu araþtýrma ile vardýðýmýz sonuç þudur: Genelde Din'in ve özelde Ýslam Dini'nin Modernizm'e verecek esaslý bir cevabý var. Zaten Din her zaman vardý; ama bu seviyelerde hayatta karþýlýk bulabilmesi yoðun çabalarý gerektiren bir sürecin baþlamasýný bekliyordu.