Ömer Seyfettin, yaþadýðý dönemin geleneksel dil ve edebiyat anlayýþýna baðlý kalmayan yenilikçi kiþiliði ile düz yazýmýzýn geliþme aþamasýnda büyük dönüþümler yarattý. “Tabii lisan, konuþulan lisandýr.” ilkesi üzerinde inatla durarak yalýn bir anlatým kurdu.
Öykünün akýþýnda saðladýðý hýzlýlýk, olay – kiþi – çevre baðlantýlarýndaki doðallýk ve en önemlisi ustalýkla yarattýðý yergi havasýyla bugün de canlýlýðýný koruyan eserler verdi. Döneminin eski dil beðenisine saplanýp kalan yazarlarýný okunmaz duruma düþüren “zaman” onu haklý çýkardý.