Bu kitap, bir söylem ve kuramsal paradigma olarak Oryantalizmin deðeri ve sýnýrlarý hakkýndaki tartýþmalara birkaç cepheden müdahale etmek amacýyla Osmanlý kadýnlarýnýn toplumsal ve kültürel taþýyýcýlýklarýna yönelik disiplinler arasý bir yaklaþým geliþtirmektedir. Kadýn bakýþ açýsý taþýyan kaynaklara odaklanmýþ olmasý, Oryantalizmin erkek bakýþ açýsýndan yazýlan tarihlerine karþý mevcut meydan okumalara yeni bir unsur katmaktadýr. Osmanlý kaynaklarýnýn tanýtýlmasý, klasik Oryantalizm paradigmasýnýn öteki yüzünü gösteren "yerli" kültürel taþýyýcýlýðýn bir örneðini de sunmaktadýr. Bu kaynaklarýn Osmanlý kadýnlarýna ait olmasý, bunlarýn toplumsal cinsiyet ve etnisitenin yarattýðý farklýlýklarý taþýyan bir direniþ pratiðini dillendirmelerinden ötürü özel bir önem taþýmaktadýr. Bu, ne onlarýn Doðululaþtýrýlmýþ statülerini emperyal ve toplumsal cinsiyet eþitsizlikleri içinde bir "saflýk" damgasý sayarak ayrýcalýklý kýlmak, ne de toplumsal cinsiyeti homojen ya da duraðan bir kategori kabul etmek anlamýna gelir. Tersine, bu yazarlarýn farklý etnik ve sýnýfsal konumlarýna verilen önem, Doðulu ya da Osmanlý (ya da Üçüncü Dünyalý) kadýn kategorisine atfedilebilecek olan her türlü tekilliðin altýný oyar, böylece de sömürgecilik sonrasý çaðdaþ feminist kuramda ortaya çýkan kimi Ortodoksluklarý engeller. Bu bireylerin dillendirdikleri özgül toplumsal, kültürel ve siyasi-tarihsel durumlar sonucunda ortaya çýkan Batýlý kültürel biçimlerin melez yeniden þekillendirilmesine yönelik eleþtirel ilgi de buna eklenir.