Bir cihan devleti, Balkanlardan Kafkaslara, arkasýnda büyük bir çýðlýk ve yanký býrakarak göçüp gidiyordu. Bu yýkýlýþý durdurmak için yapýlan her çaba çöküþü hýzlandýrmaktan baþka bir iþe yaramýyordu.
Cesaretlerini cehaletlerinden alan birkaç kiþi, gencecik askerleri Allahüekber Daðlarý'na sürmüþtü; - 25 derece soðuk, bir buçuk metre kar, olabildiðine engebeli bir arazi hiç dikkate alýnmadan...
Kar þehitlere, hem kefen hem kabir olmuþtu. Dördüncü cemre; havaya, suya, topraða deðil, asker yolu bekleyenlerin yüreðine düþüyordu; yakan, kavuran bütün sýcaklýðýyla...
Elinizdeki kitap, bu donduran dramýn her yönünü ortaya koymak düþüncesiyle arþiv belgeleri, hatýralar ve kaynaklar taranarak hazýrlandý. Sarýkamýþ kahramanlarýnýn bir kere olsun yâd edilmesi ve bu acýlarýn bir daha hiç yaþanmamasý için...