Çok eski zamanlarda Hint ve Çin ülkelerinin hükümdarlarý, Þehriyar ve Þahzaman adlý iki kardeþmiþ. .Ýkisi de çok zenginmiþ, güçlüymüþ, ama mutlu deðilmiþ. Her ikisinin de kaderinde varmýþ ki eþleri onlarý aldatmýþ. Bunun üzerine Þehriyar bütün kadýnlara düþman kesilmiþ. Ýçindeki öfke ve intikam duygusunu bastýrmak için her gece bir kadýnla evlenip onu öldürmeye baþlamýþ. Sonunda vezir, ülkede padiþahla evlenecek genç kýz bulamaz olmuþ. Vezirin de çocukluktan yeni çýkmýþ Dünyazat. Þehrazat babasýnýn kellesini kurtarmak için padiþahla evlenmeyi kabul etmiþ. Düðün günü Þehrazat, kardeþinin isteði üzerine anlatmaya baþlamýþ masallarýn ilkini. Kim zaman masallarý birbirine eklemiþ, kimi zaman masal içinde masal anlatýrmýþ. Kimi zaman da anlattýðýndan daha güzel bir masalý hatýrlayýverdiðini söylemiþ. Tam bin bir gece, yani üç yýldan uzun bir süre anlatmýþ masallarý. Ama sonunda yorulmuþ. Bir sabah Þehriyar’a, “Masallarým bitti Þahým,” demiþ. “Eðer beni öldürecekseniz artýk öldürebilirsiniz.” Bilin bakalým o zaman ne olmuþ? Þehriyar üç yýl boyunca dinlediði onca masaldan, öyküden dersler almýþ. Bir insnaýn suçu yüzünden bütün insanlarýn cezalandýrýlmamasý gerektiðini öðrenmiþ. Þehrazat’ý da çok sevmiþ ve ona, “Artýk sensiz yaþayamam,” demiþ. Þehrazat’ýn anlattýðý masallar, sarayýn yazýcýlarý tarafýndan daha anlatýlýrken yazýlýrmýþ meðer. Binbir Gece Masallarý adýyla dilden dile, elden ele dolaþýp gelmiþ bugüne. Dünyanýn tüm dillerinde basýlmýþ, okunmuþ, anlatýlmýþ.