“Saçma! Her þey çok saçma! Tüm bunlarý ben uydurmuþ olabilirim; aslýnda duyduðumu ve gördüðümü sandýðým her þey benim korkunç imgelemimin ürünü olabilir. Onlara, öyle olduðunu sandýðým için anlamlar, ifadeler yüklüyor olabilirim. Ayný þey benim için de geçerli: Yaþadýðýmý sandýðým için yaþýyor olabilirim. Peki, öldüðümde, öldüðümü sandýðým için mi ölmüþ olacaðým? Ama, hayýr! Fiziksel bir gerçeklik yok mu? Bedenim, zaman denen þeyin baskýsýyla günden güne tükenmiyor mu? Ya duygularým, onlar ne olacak? Atan kalbim, düþünen, mantýk yürüten beynim, acý çeken bedenim?”
Hayal, yaþam ve ölüm, esaret ve özgürlük, inanç ve inançsýzlýk gibi binlerce yýllýk ikilemler arasýnda bocalayan insanýn bedensel ve düþünsel özgürlüðe olan tutkusunu hayaller, sanrýlar, sayýklamalar vasýtasýyla irdeleyen yazarýn, “Varoluþsal Sayýklamalar” baþlýðý altýnda yayýmlanacak olan romanlarýnýn ilki.