Etiler Koðuþu, kitabýyla tanýdýðýmýz Emrullah Erdinç yeni incelemesiyle karþýmýzda. Burçin Bircan’nýn günlüðünden yola çýkarak hazýrlanan biyografi; uyuþturucunun korkunç yüzünü gözler önüne seriyor. O pýrýltýlý dünyanýn (!) insanlarý nasýl yok oluþa sürüklediði, gencecik insanlarýn hayatlarýný nasýl mahvettiðini ibretle okuyacaksýnýz.
SAVAÞ AY’IN ÖNSÖZ’ÜNDEN
“Burçin’in feryadýný iþittik ama duyamadýk hiç birimiz. Ýþ iþten, can tenden geçtikten sonra “günlüðünden” düþen kýrýk dökük cümlelerle anlayabildik(!) çektiðinin sadece “madde” olmadýðýný. Acýyý, elemi, düþ kýrýklýðýný, umutsuzluðu, aldatýlýþý, güvensizliði, tekinsizliði, kimsesizliði ve hiçliði de çekmiþ her nefeste Burçin kýz. O þimdi çook uzaklarda…”
Tribünlerden gelen ses…
Daha ‘etiler koðuþu’nun mürekkebi kurumadý. Ama genç kardeþimizin istim üstünde halleri bunu dinler mi hiç? Hemen bir baþka “damar” aradý, buldu. Bulunan damar ne yazýk ki genç bedeninde “iðne vuracak” damar bile bulamayan bir dünyalar güzeli kýzýn, Burçin Bircan’ýn eroinden ölümü üzerineydi. Burçin’in feryadýný iþittik ama duyamadýk hiçbirimiz. Ýþ iþten, can tenden geçtikten sonra… (savaþ ay)