Günümüz toplumlarýndaki siyasi ve idari kurumlarýn çoðu, büyük ölçüde sanayi toplumunun ihtiyaçlarý dikkate alýnarak oluþturulmuþtur. Bu yapýlar, sanayi sonrasý toplumun gereklerini karþýlamakta yetersiz kalmakta ve yeni bir oluþumu zorlamaktadýr. Ýçinde bulunduðumuz deðiþim süreci, sanayi sonrasý toplumun ihtiyaçlarýna baðlý olarak, bürokrasinin hem yapýsý ve iþleyiþini, hem de onun toplum ve siyasetle olan iliþkilerini yeniden biçimlendirmeye yönelmiþtir.
Post-modernizm, toplumlarýn örgütlenme temelini deðiþtirmiþ, kamusalýn yerine, sivil toplum alaný önem kazanmýþ, insan merkezli deðerler öne çýkmýþ; güç ve iktidar, yerel ve özerk kurumlara doðru kaymaya baþlamýþtýr. Devletin merkeziliðini esas alan bürokratik yapýlanma, yerini piyasaya, yerele ve sivil topluma býrakmaya yönelik bir evrim geçirmektedir. Bireyin özgürlük alaný geniþlemektedir ve farklýlýklara olumlu bakýlmaktadýr.