Soy bir entelektüel ile ilgili en önemli noktalardan biri, onun bir tekrar olmamasýdýr. Böyle bir fikir adamý, ele aldýðý kavram ve konularý kendinden önce gelenlerden farklý bir tarzda yorumlar; söz konusu kavram ve konularla ilgili kalýplarý ve önyargýlarý teker teker yýkmaktan çekinmez. Diðer yandan, soy bir entelektüel, okurlarýný bir karmaþa ve altüst oluþla da baþ baþa býrakmaz; ezber bozan tutumunu, okuyucularýna yön göstererek ve yeni fikirler için onlara ilham vererek taçlandýrýr.
Ýþte Cemil Meriç, çalýþkanlýðý ve hayatý ciddiye alan tutumuyla böylesi bir entelektüel portresi çizer. Peki, yetmiþ bir yýllýk çalkantýlý ömründe pek çok talebe yetiþtiren ve fikirleriyle ölümünden sonra da yaþamayý sürdüren bu fikir adamýnýn düþünsel macerasýný yeterince tanýyor muyuz?
Sað ve Sol Karþýsýnda Cemil Meriç’te, yazar Göksal Çetin, aramýzdan ayrýlýþýnýn üzerinden 20 yýl geçen Meriç’i, sað-sol ayrýmý konusunda ortaya koyduðu görüþleriyle daha yakýndan tanýmamýzý saðlýyor. Okuyucu, dile getiriliþlerinin üzerinden uzun yýllar geçen bu görüþlerin aslýnda nasýl halen güncel yankýlarý olduðunu ve yaþanan politik çözümsüzlüklerin temelindeki sorunlarý bu kitap sayesinde daha iyi anlýyor.