144 sayfa. 2. baski. Çeviren : M. Mukadder Yakupoðlu
Søren Kierkegaard; þu Danimarkalý filozof, varoluþçuluðun babasý... Kierkegaard’a göre umutsuzluk evrenseldir, çünkü insan sonluluktan sonsuzluða geçiþi umutsuzluk yoluyla gerçekleþtirir. Umutsuzluk kaçýnýlmazdýr, insanýn, karþýtlarýn bir sentezi olmasýnýn, daha doðrusu diyalektik bir varlýk oluþunun bir gereðidir. Sonlu varlýðý ile sonsuz varlýðý arasýna sýkýþan insan kendi olma sürecini umutsuzluk içinde yaþar.
Kierkegaard için umutsuzluk ölümcül hastalýktýr. “Bu hastalýktan ölünmesinden veya bu hastalýðýn fiziksel ölümle sona ermesinden çok, bu hastalýðýn iþkencesi, can çekiþen ama ölemeden ölümle savaþan kiþi gibi ölememektedir, sürekli bir can çekiþme hâli içindedir.” “Ölümcül hastalýk dar anlamda kendisinden sonra hiçbir þey býrakmadan ölüme giden bir hastalýk demektir. Ve umutsuzluk budur.” Umutsuzluðun özü yaþamýn hiçbir þey olmamasýdýr.
Kierkegaard bir dinin çerçevesi içinde yapýtlar vermesine raðmen ayný zamanda insanoðlunun en temel sorunlarýný ortaya koymuþtur. Kierkegaard birden ve doðrudan varoluþ gizeminin içine girmiþtir. Hegel’de en üst noktasýna ulaþan akýl ve sistem felsefesine karþý bireyin varoluþunun akýldýþýlýðýný, paradoksunu ortaya çýkarmýþtýr.