Þairliði ve araþtýrmacý kimliðiyle tebarüz eden Bilkan, akademik eserlerinde nakilden çok tahlile önem verenlerden. Onu Nâbî divaný üzerinde yaptýðý kapsamlý çalýþmasýyla tanýyoruz. Yakaladýðý ciddi ama rahat anlatým da akademik vadideki farklýlýklarýndan.
Yazar Masal Estetiðinde insanlýk tarihi kadar eski bir konuyla karþýmýzda: Masal.
Her þeyin masalý anlatýlýr da masalýn masalý anlatýlmaz mý?
Anlatýlýr elbet.
Masal tümüyle kendine ait bir dünya. Zýtlarýn ahenk içinde bir arada olduðu, rüyalar ve mitoslarla karýþýk. Zaman zamansýzlýk, mekan mekan ötesi. Olaðanüstü varlýklar, sihirli eþyalar, ya in ya da cin olan teb’a....
Masalýn çocuk dünyasýnda eðitici bir rolü olduðu tartýþýlmaz bir gerçek. Masal çocuklarýn hayal dünyasýný geliþtirirken onlara soyut düþünme yeteneði de kazandýrýr. Hele “masalcý”, dilin inceliklerine vakýf biriyse...
Mevlana. “Masallarda nice hikmetler, nice öðütler vardýr” derken masalýn eðlence, vakit geçirme, çocuklarý oyalama gibi özelliklerinden çok daha farklý bir yönüne deðiniyor. Zira Þark kültüründe masalýn esas yapýsýný kýssadan hisse çýkarma esprisi oluþturuyor. Cemil Meriç’in de dediði gibi “Avrupa’da masal için önemli olan hikayenin kendisidir. Oysa Doðu kültüründe masaldan çýkarýlacak ders esastýr” Bunun için klasik eserlerimizin birçoðunda dini ve tasavvufi telkin hayvan hikayeleriyle yapýlýr. Bu anlamda Mesnevi, Bostan, Gülistan, Marzubanname, Baharistan, Tutiname þark masal geleneðinin birer devamýdýr.
Kitabýn yayýnlandýðý tarihte Doçent olan Ali Fuat Bilkan, 2005 yýlýnda Profesör ünvaný almýþ olup halen TOBB EKONOMÝ VE TEKNOLJÝ ÜNÝVERSÝTESÝ’ninde Dekan olarak görev yapmaktadýr.