Romalý komutan Caius Martius bitmek bilmez bir cesarete ve ayný zamanda neredeyse “kahramanlýðýna denk” bir kibre sahiptir. Ýhtiraslarý sebebiyle memleketi Roma’dan sürülür ve bunun intikamýný almak üzere kenti kuþatýr.
Kent halký gazabýndan korktuðu Caius Martius’u durdurmak için çare aramaktadýr. Son umut olarak komutanýn annesini ve eþini aracý kýlmayý düþünürler. Caius Martius için asýl zorlu mücadele þimdi baþlamýþtýr: Ne pahasýna olursa olsun “hak edilmiþ” bir cezayý mý uygulayacaktýr, yoksa zavallý ailesini kurtarmak için intikam duygusunu mu bastýracaktýr?
Shakespeare muhteþem bir içe bakýþla bireyin ve toplumun ruhunu en ince noktalarýna, en kuytu köþelerine dek gözler önüne seriyor; insanoðlunu kendi iç çatýþmalarý ile yüzleþtiriyor.