Ziya Gökalp büyük bir düþünce adamýdýr. Büyük düþünce adamlarý, toplumu etkiler. Fakat yeni ve karmaþýk bir düþünce ürettikleri için de daima yanlýþ anlaþýlma ve basmakalýp bir deðerlendirme ile basite indirgeme tehlikesine maruz kalýrlar. Toplum, büyük düþünce adamlarýna ihtiyaç duyduðu dönemde onlarýn ruhundan, tutkusundan ve kiþisel özelliklerinden etkilenir. Ama sonradan gelenler o ruhu anlama ihtiyacýný yeteri kadar duymadan, tasavvur dünyasýnda o tutkuyu kendileri de yaþamadan ve fikirlerin ayrýntýlarýna yeteri kadar dikkat etmeden o büyük düþünce adamýna yaklaþýrsa basmakalýp övgüler, anlamsýz saldýrýlar ortalýðý kaplar ya da o büyük düþünce adamý görmezden gelinir. Düþüncenin verimliliði, onun kiþisel bir çeþni olmaktan kurtulmasýyla ve baþka zihinlerle eleþtirel iþbirliði kurmasýyla mümkündür. Düþünceleri kendi köþelerinde kalmaktan kurtaracak bir düþünce geleneðine, eleþtirel iþbirliðine ihtiyaç vardýr. Ziya Gökalp, kendi zamanýnda bunu yapmýþtýr. Bizim de onun fikirlerini birer müze eseri gibi saklamak yerine, o fikirlerle düþünmemiz ve gerektiðinde yeni fikirlere doðru ilerlememiz gerekiyor.