“Vusûlsüzlüðümüz usûlsüzlüðümüzdendir,” denmiþtir. Gerçekten de baþarýnýn iki sýrrý ve anahtarý var. Birisi ihlas ve samimiyet, diðeri de doðru yöntemdir. Bugüne kadar tökezlememizin sebeplerinden birisi yanlýþ yöntemde ýsrardýr. Söz gelimi, Ýslam, ahkamý ve esaslarý itibarýyla kapsamlý ama usulü ve yöntemi itibarýyla tedricîdir. Dolayýsýyla uygulanmasý hikmet gerektirir. Fakat bu çok defa birbirine karýþtýrýlýr. Sadece esaslar ile usûl/yöntem deðil ayný zamanda araçlarý da karýþtýrýlýr. Faslý Prof. Ferid Ensari, allame Yusuf Karadavi’nin bile bu ikisini birbirine karýþtýrdýðýný söyler. Yöntemi bilmeyenler konjonktürel takdim ve tehirlerin icaplarýna vakýf olmayacaklarý gibi, yapmak isterken yýkmak, kaþ yapayým derken göz çýkarmak durumunda da kalýrlar. Ýþte bu mahzurlardan kaçýnmak için mutlaka doðru yöntemi bilmeli ve uygulamalýyýz. Ýþte bu eser, yöntemin doðrusunu ortaya koymaktadýr. Bugüne kadar Ýslam'ýn siyasi yöntemi tam olarak anlaþýlmamýþtýr. En azýndan geniþ dairede. Bu da bir takým yalpalamalara neden olmaktadýr. Kimileri Ýslam’da siyaset ve siyasi idare yok derken kimileri de Ýslam'ý tamamen ve sadece siyaset üzerine bina ediyorlar. Elinizdeki kitap sizlere bunun analizini ve modelini takdim etmektedir.