Bella on yýl önce, çocukluk aþký Steve ile gizlice evlendi; o zamanlar üniversitedeydiler, yetiþkincilik oynayan iki büyük çocuktular. Her þey sonradan bozulup gerçekler küt diye yüzlerine çarpýnca, Bella yavaþça ayaða kalkýp Steve’i terk etti. Ve sýr, sýr olarak kaldý.
Yýllar sonra, Bella, Philip ile tanýþtý ve bir daha asla evlenmem yeminine karþýn, ona direnemedi. Philip, kaçýrýlmayacak fýrsattý. Komikti, etkileyiciydi, ilginçti ve kibar biriydi. Tek sorun, Bella’nýn hâlâ (yani kâðýt üstünde) Steve ile evli oluþuydu. Bella da ne yapsýn, bu minik sorunu görmezden geldi. Ve zaten Philip’e söylemek için beklediði uygun aný da hiç yakalayamadý. Steve’i kaç senedir görmemiþti bile -büyük ihtimalle de bir daha hiç görmeyecekti. Yalnýz, günün birinde Bella’nýn en yakýn arkadaþý âþýk oldu ve biricik sevgilisini gruba tanýttý. Da da da daaaa! Adam Steve’den baþkasý deðildi. Heyhat!
Hayat bundan daha fazla karýþabilir miydi?
Peki ya Bella ve Steve birbirlerine yeniden abayý yakarsa?
“Öteki Kadýnýn Pabucu ve Hâlâ Seni Düþünüyorum romanlarýnýn çoksatan yazarýndan yepyeni, seksi bir roman.”
-fantasticfiction.co.uk
“Komik, duyarlý ve gözlemci.”
-Grazia
“Son derece eðlendirici, komik ve… çok iyi yazýlmýþ bir romantik komedi.”
-The Mirror
“Bir mutlu sona daha tahammül edemeyeceðiniz, kusursuz
karakterler ve þekerpare sonlardan gýna geldiðini hissettiðiniz günlerde okumak için tavsiye edilir.”