Bizi yaratan, bizi doyuran, bizi gözeten, bizi koruyan ve bize bir insanýn hayatýnýn devamý için ne gerekiyorsa onu bahþeden Rabb’imiz tanýmaktan, ona bu verdiði nimetlerin þükrünü gereði gibi takdir etmekten yoksunuz.
Halbuki O, kuluna karþý en merhametli olandýr.
Elinizdeki bu kitapla, gerçek mutluluðun ona kullukla gerçekleþeceðini görüp bize gönderilen Kur’an-ý Kerim ile Rabb’imizin rýzasýný nasýl kazanacaðýmýzý, O’nu nasýl anlayabileceðimizi soru haline getirip Kur’an’a arz edelim istedik. Ve cevaplarýný yine Kur’an’dan bularak o engin deryaya dalalým, bakalým hangi incilerle, hangi yakutlarla, hangi elmaslarla karþýlaþacaðýz, görelim diye düþündük.
Kur’an, Allah’ýn (c.c) mübarek sözleridir. Kur’an Kelamullah’týr. Bir gönül dostunun dediði gibi; “Rabb’imle konuþmak istediðimde namaz kýlarým. Rabb’imin benle konuþmasýný istediðimde Kur’an-ý Kerim okurum.” O halde Kur’an okuyan, onu dinleyen, Rabb’imizin sözlerini okumuþ ve dinlemiþtir. Ayný zamanda Rabb’imiz Allah (c.c) ile de konuþmuþtur.
Bu kitapta, Rabb’imizin “Ben ancak kulumun kalbine sýðýnýrým.” Dediði kalp gerçeðimizi Kur’an’la yeniden inþa etmeye çalýþacaðýz. Siz de hazýrsanýz, buyurun Kur’an sofrasýna, Rabb’imizle bir saat konuþmaya ve kalp gerçeðimizi Allah’a (c.c) göre inþa etmeye...