Kitap editörü Jörgen Hofmeester. Son derece sýkýcý bir burjuva varoluþu içinde yaþayan emeklilik yaþýnýn eþiðinde bir Amsterdamlýdýr. Roman, canýndan çok sevdiði iki kýzýndan küçük olaný Tirza’nýn mezuniyet partisi için suþi hazýrladýðý sahneyle açýlýr. Fakat týpký bir Dostoyevski
romanýnda olduðu gibi görünüþte sakin baþlayan þeyler engellenemez þekilde açýlacak, týrmanacaktýr. Okur yaklaþmakta olan Kader’in ayak seslerini iþitir.
Romanýn sayfalarý açýldýkça Hofmeester’ýn sürprizsiz, sakin hayatýnýn katmanlarý da belirsizliklere
doðru açýlýr. Seneler önce, çocukluk aþkýna kaçan karýsý beklenmedik þekilde ortaya çýkar ve onun huzurlu, þýk evini alaþaðý eder. Gözbebeði Tirza’sý erkek arkadaþýyla Afrika’ya gideceðini bildirir. Üstelik delikanlý gece gibi bir zencidir. Hofmeester bu gence baktýðýnda 11 Eylül saldýrýsýný düzenleyen Muhammet Atta’dan baþka bir þey göremez.
Her þey alaþaðý olmaya devam eder. Hýzla ve tuhaf bir biçimde. Küresel ekonomi çalkalanmaktadýr. Hofmeester uzun yýllardýr biriktirdiði servetini ve kendisiyle kýzlarýna kurduðu güven dolu geleceði bir gecede kaybeder.