2020’li yýllarda Ýslam Ulusu Kaliforniya’da bir iç savaþ baþlatmaya çalýþýrken, Çin Dünya’nýn en büyük gücü haline gelmiþ, kendi nükleer programýnýn kurbaný olan Ýsrail ise Orta Doðu ile Güney Avrupa’yý beraberinde haritadan silmiþtir.
1994 Los Angeles depremi, henüz küçük bir çocukken Lewis Crane'in ailesini yok ederek onu tek baþýna býrakmýþ ve hayatýný paramparça etmiþtir
Aradan 30 sene geçer; Crane dünyanýn en önde gelen sismoloðu olmuþ, depremlere duyduðu öfkesi ise hiç dinmemiþtir. Yaþadýklarýnýn bir daha kimsenin baþýna gelmesini istemeyen Crane, deprem tahmini konusunda eþsiz bir teori geliþtirir. Ancak Çinli þirketler tarafýndan yönetilen bir dünyada; ýrk ve din ayrýmýyla radikal bir bölünmeye sürüklenmiþ Amerika'da, onun bu konuda baþarýlý olmasýný istemeyen güçler bulunmaktadýr.
Ardýndan bir felaket yaþanýr: Richter ölçeði ile 8.5 büyüklüðünde devasa bir yer sarsýntýsý.
Çok daha kötüsünün yaklaþmakta olduðunu ise sadece Crane bilmektedir: hayal edilemeyecek ve gezegenin yüzünü deðiþtirecek büyüklükte bir Richter 10.
Nerede olacaðýný biliyordu. Ne zaman olacaðýný biliyordu. Hatta nasýl durdurulacaðýný da biliyordu. Ama ona inanan –inanabilecek- birileri çýkacak mýydý?