1960’larda California üniversiteleri kampuslarýnda doðan Etnometodoloji, diðer sosyoloji akýmlarýna kýyasla oldukça yenidir. Teorik ve epistemolojik önemi, geleneksel sosyolojik düþünce tarzlarýnýn köklü ihlali olmasýndan gelir. Bir teori inþasýndan ziyade bir araþtýrma perspektifi, yeni bir entelektüel tutumdur; sosyolojide ve insan bilimlerinde yeni bir paradigmatik harita oluþturur. Sosyolojik kültüre katýlmasý, toplumsal düþüncenin geniþlemesinde yer alan sosyolojik gelenekte gerçek bir altüst oluþa yol açmýþtýr.
Alain Coulon, bu kitabýnda etnometodolojinin amaçlarý ve uygulamalarýný inceliyor, alanýn geliþiminin özet bir tarihini sunuyor, alan içindeki mevcut, tamamlayýcý temel ilgi konularýný gözden geçiriyor ve alanýn en etkili bazý araþtýrma bulgularýný sistematik olarak deðerlendiriyor. Bu çalýþma kuþkusuz etnometodolojinin seçici bir aktarýmý olsa da, gerçekte o, prensip itibariyle, kendi pratik icralarýnýn lokal olarak üretilen, doðal olarak düzenlenen ve refleksif olarak açýklanabilir karakteri içinde temellendirilmesi gereken bir alanýn büyük beklentileri içinde gömülü ironiyi tam olarak deðerlendiren bir çalýþmadýr.