Günümüz sosyal bilimleri, pek çok bakýmdan, Sosyal Bilimlerin Metodolojisi’nde yer alan makalelerin yazýldýðý yýllardaki durumundan farklý olsa da somut araþtýrma ile genel teori arasýndaki iliþki her zamankinden daha yakýcý bir problem olarak varlýðýný hissettiriyor. Sosyolojiyi özerk bir bilgi alaný olarak var eden temel figürlerden Max Weber’in, sosyal bilimlerin teorisi ve stratejisine iliþkin problemler üzerinde yoðun bir tefekkürün ürünü olan bu yazýlarý, tam da bu noktada oldukça faydalý bir iþlev görüyor ve somut fenomenlere dönük her türlü açýklamada teorinin vazgeçilmez olduðunu özenli ve ikna edici bir biçimde kanýtlýyor. Weber, bir yandan genel sosyolojik kavramlar arasý iliþkinin temel problemleri¬ne, öte yandan ise somut tarihsel gerçekliðe yöneliyor.
Edward A. Shils’in önsözüyle okuyucuya sunulan “Sosyoloji ve Ýktisatta ‘Etik Tarafsýzlýk’ýn Anlamý”, “Sosyal Bilimde ve Sosyal Politikada Nesnellik” ve “Kültür Bilimlerinin Mantýðý Üzerine Eleþtirel Ýncelemeler” baþlýklý makalelerden müteþekkil bu eserde Weber, bilgimizin, birbiriyle ilgisiz monografi ve makalelerden oluþan bir kaos yýðýnýndan ibaret olmaktan kurtulup sistematik bir bilimsel teori seviyesine yükselmesini isteyen çaðdaþ sosyal bilimcilerin yüzleþmesi gereken meseleleri ortaya koyuyor.