Maddeden ibaret görüyoruz hayatýmýzý. Mutluluðumuzu, geleceðimizi maddeye endeksliyoruz. Unutuyoruz sýrlarla kuþatýldýðýmýzý, sýr içinde var olduðumuzu. Koza içinde týrtýl gibi yaþýyoruz. Bir gün bu kozayý yýrtýp kelebek olacaðýmýzý unutuyoruz.
Dünya üzerinde yaþayan herkesin küçük de olsa bir kýr kapýsý vardýr. Kalbimize bir ýþýk gibi doðan, aydýnlatan; bizi kendimizle, hayatýn ve evrenin Ýlahi gerçeðiyle buluþturan; Yaratan’a açýlan sýr kapýsý… (arka kapak)
Sustum. Karþýlýk veremedim. Günlerce sustum. Karþý çýkamadým. Aðabeyimdi. Evimizin tek erkeðiydi. Babamýzý küçük yaþlarda yitirmiþtik. Evimizin bütün geçimiyle o ilgileniyordu. Gece gündüz çalýþýyor, para kazanýyor; bizim için fedakarlýkta bulunuyordu. Ablam, yýllar önce Ýzmir’den bir gençle evlenmiþ, aramýzdan ayrýlmýþtý. Ýzmir’de kalýyordu. Bazen onun dostluðunu özlüyordum. Eskiden oldu gibi, ona her derdimi açmayý ve paylaþmayý hayal ediyordum…. (kitaptan)