'Baþlangýçlar, nihâyetlerin tecelli ettiði yerlerdir. Kimin bidâyeti Allah ile olursa nihâyeti de O'nunla O'na doðru olur.' der bir arif. Ýyi bir baþlangýç yapabilmek ya da manevî bir yolun yolcusu olabilmek ise ilimle mümkündür. Ancak ilim kendi baþýna yeterli deðildir. Çünkü Mevlânâ'nýn ifade ettiði üzere gül ve dikenin topraktan gelmesi gibi hidâyetin yanýsýra dalâlet de ilimden kaynaklanýr. Bu noktada bir rehber niteliðinde olan bu eser (Bidâyetü'l-hidâye: Hidâyet Rehberi); ilmi, kuru bir yük olmanýn ötesinde amelî bir boyuta taþýmak ve ilim ile hidâyet arasýndaki iliþkiyi muhkem bir yapýya kavuþturmak için baþvuru kitabý olabilecek bir içeriðe sahiptir. Kitabý yayýna hazýrlayan Veysel Akkaya'ya ait kapsamlý bir giriþ yazýsýnýn yer aldýðý kitap üç kýsýmdan oluþmaktadýr. "Tâatler" ismini taþýyan ilk bölümde Gazâlî, kiþi ile Allah arasýndaki iliþkiyi sürekli bir huzurda (Allah'ýn huzurunda) bulunma durumuna dönüþtürmeye yönelik olarak, ibadetleri "âdâb" merkezli ele alýyor. Ýkinci kýsýmda ise bu huzurda bulunmanýn sürekli bir bilinç hâline dönüþmesini engelleyen günahlardan nasýl sakýnýlmasý gerektiði üzerinde duruyor. Son kýsýmda ise "Ben beni zikredenlerle birlikte olurum" ayeti doðrultusunda Allah ile olan sohbetin âdâbý ele alýnmaktadýr. Görüldüðü gibi eser, muhteva açýsýndan oldukça zengindir. Konular fýkýh ve tasavvuf bütünlüðü içerisinde yazýldýðý için, klâsik ibadet anlatýmlarýndan farklýlýk arzetmekte, bu da ona ayrý bir deðer kazandýrmaktadýr. Ýmam Gazâlî tarafýndan, Ýhyâ'yý okumaya baþlamadan önce okunmasý gerektiði tavsiye edilen bu kitap kýsaca, takva ölçüsünde bir hayat sürdürmek için gerekli ön hazýrlaklarý anlatmaktadýr.