Bacý, Anadolu insaný için sosyal hayatta akraba veya akrabalýk dýþý kadýn ve erkek iliþkilerinin sýcak, masum ve güvenilir yönünü temsil ediyordu. Baþörtüsü, Allah’ýn emrine itaat etme isteðinin yanýnda, esasýnda Bacý olma niyetinin de ifadesiydi. Tesettür, kadýnýn kamusal alanda insan kimliðini netleþtirmek üzere, cinsel bir nesne olarak algýlanmasýna izin vermemek þartýyla iliþkilere girebileceðini anlatýr. Yeni bir kamusallýðý, erkeklerin ve kadýnlarýn hasým olarak konumlandýrmak yerine, daha mükemmel bir insan olmak için yardýmlaþtýðý, merhamet, alçakgönüllülük, takva ve özveri gibi deðerleri özel alanda býrakmaya zorlamayan, insanlarýn kiþilik bölünmelerine maruz býrakýlmadýðý ve maske takmaya zorlanmadýðý, dilin, simgelerin ve kurumlarýn ölü nesnelere dönüþmediði nitelikleriyle hayat dolu bir alan olarak hayal ediyorum. Bacý ya da kýz kardeþ olmak, bu anlamda cinsiyet dýþý bir kimlik kurmayý deðil, bir dostluk ve dayanýþma dileðini amaçlýyor. Böylece cinsellik mahrem alana taþýnýrken, kamusal alanda iliþkileri veya kiþilikleri þartlayan ve tek düzeye indirgeyen bir parametre olmaktan çýkmaktadýr.
Bu kitapta yer alan yazýlarda, Ýslâm âleminin iki önemli merkezi olan Ýran ve Türkiye’nin farklý ve zýt modernleþme modellerinin Müslüman kadýnlarýn nasýl etkilediðini ve Ýslâmcý kadýnlarýn kamusal alana çýkýþlarýndan nasýl etkilendiðini ele almaya çalýþtým.