Karþýsýndaki adamý mutlu etmek için onun hayatýný yaþayan ve sonunda hep hüsrana uðrayan kadýnlar… Onu mutlu etmek için ona hak ettiðinden daha fazla deðer veren ve adamýn istediði gibi olurken kendini yok eden kadýnlar… Kadýn olmaktan korkan kadýnlar…
Duygularýný kutulara koyup üzerlerine kilit vuran, tek gerçeklikleri basitlik olan adamlar… Erkek olduklarýný sanarak yaþamýn gerçeðinden korunmak için ördükleri duvarýn ardýna saklanan korkak adamlar…
Yaþam korkaðý insanlar…
Ve çektiði aþk acýsýný kabullenip çoðaltmak isteyen Rüya…
Rüya’nýn bakýþlarýndaki hüznü gören, acý dolu geçmiþini yalnýzca duygularýný yok etmek için kullanan Kaya… Ama Rüya ve Kaya artýk farkýndalar. Aþkta çoðalmak için iki varoluþun birbirlerini kapsamasý gerektiðini biliyorlar.
Bir adam aþk trenine nasýl binilir? Önemli olan adamý trene bindirmek mi yoksa adamla birlikte trende yolculuk edebilmek mi? Bir adamýn göz rengi kadýn, bir kadýnýn göz rengi adam olabilir mi?...
Zaten Yoksunuz gerçeküstü bir dil ve kurguyla yazýlmýþ, ‘gerçek’ bir aþk romaný…