Hiç ikiyüzlü olmadýn bana karþý, deðil mi? En azýndan öyle olduysan bile, bana hissettiremediðin için minnettarým sana. Fuzûlî’yi Bâkî’yi, Galib’i, Nedim’i yeniden gündemine aldýðýn, onlarla arandaki uzak mesafeleri kalemimin ucundan damlayan mürekkeplerle boyadýðýn ve kendi medeniyet birikimimizi yeniden keþfe çýktýðýn için piþman olduðunu hiç sanmýyorum. Üstelik ey okuyucu, düþün hele, acaba gök kubbenin altýnda gül ve bülbülle alýþýk, þiir ve aþkla barýþýk seninle benim gibi kaç bahtiyar kul vardýr ve kaç insan bir hayatý bu kadar derinlikli yaþar?!.. Çevrene bir bak istersen, aþký ve sevgiyi, þiiri ve þarkýyý,çiçeði ve böceði ýskalayýp da mutlu yaþayabilen kim var?! … Seninle ben ey okuyucu , seninle ben… Söyle Allah aikýna, ayrý mýyýz*!..
Bu mektup tertemiz bir gönül ile ta Kýrkýncý Kapý’ya gidecekler için yazýldý vesselâm…