“Tecavüze uðradýðým dehlizde (…) bir kýz öldürülmüþ,
cesedi parçalara ayrýlmýþ. Bana bu hikâyeyi polisler anlattý. Karþýlaþtýrýlacak olursa, benim talihli olduðumu söylediler.”
Alice Sebold, üniversiteye baþladýðý yýl, okulun yakýnlarýndaki parkta tecavüze uðrar. Bu saldýrý, hayatýný etkileyecek bir baský zincirinin ilk halkasýný oluþturacaktýr. Kendisine manalý bakýþlar yönelten, onu kafalarýndaki tecavüz kurbaný rolüne oturtmaya çalýþan insanlarla yüzleþmesi bir yana, öðretmenleriyle, en yakýn arkadaþlarýyla ve ailesiyle de yeni bir iliþki kurmak zorunda kalacaktýr. Sebold, saldýrýnýn ardýndan çetin bir hukuki mücadele verirken, bunaltýcý bir çevreyle baþa çýkmaya çalýþýr.
Sebold’un kitabý yalnýzca bir tecavüz anlatýsý deðil, kendi kimliðini oluþturmanýn, olgunlaþmanýn, bir ayakta kalma mücadelesinin öyküsü ayný zamanda. Talihli Kýz’ýn baþarýsý, sitem etmek yerine mücadele etmenin gerekçelerini görmeye ve göstermeye çalýþmasýnda, yaþadýklarýný etkileyici bir edebi üslupla okurla paylaþabilmesinde:
“Kimse kimseyi herhangi bir yerden çekip çýkaramaz. Kendinizi kurtarabilirseniz ne âlâ, yoksa kurtulamaz, kalýrsýnýz.”
“Talihli Kýz’ý bir nefeste okurken, þiddetin beraberinde getirdiði yalnýzlýk hissinin dehþetiyle sarsýldým. Tecavüzle nasýl baþa çýktýðýný ve adalet arayýþýný, incelikli, eðlenceli ve keskin bir üslupla anlatan Sebold bu yalnýzlýða son vermeyi baþarmýþ. Biz okuyucular, bundan yararlandýðýmýz için þanslýyýz.” Margot Livesey