Anlam dünyasýnýn farklý uçlarýnda yer alan iki kavram; þov ve mahrem. Postmodern dönemde, "mahrem" olanýn sýnýrlarý "þov" tarafýndan aþýndýrýlýyor ve þov, mahremi esir alýyor.
Kitle kültürünün içine sýkýþmýþ insan, varolmanýn yolunu "fark edilmekte" buldukça görüntülere sýðýnýyor Kimlikler imajlar üzerinden inþa edilirken dinî/ahlakî normlarýn yerinin modanýn lokomotifliðinde tüketim kriterleri alýyor.
Artýk sokaklar sahne, insanlar oyuncu. Oyunu yazanlarsa "kamusal alanýn mübarekleri" yani modacýlar. Kutsalýný kaybeden dünya, yeni kutsallar arayýþýnda modacýlara teslim oluyor.
Mahremiyet sýnýrlarýnda kalmasý gerekenlerin teker teker "þov" malzemesine dönüþtürüldüðüne bir dönemde Sosyolog Fatma Karabýyýk Barbarosoðlu, çaðýmýzýn çeliþkisi üzerine yazdý; Þov ve Mahrem.