Bizans ordularýný sayýsýz kereler maðlup ettiler. Anadolu'yu bir uçtan bir uca geçerek Ýstanbul kapýlarýna dayandýlar. Tüm zamanlarýn en soylu direniþini gerçekleþtirip Aleviliðin hafýzasýna kazýndýlar. Halkýn dilinde destan oldular.
Divriði'de devlet kurdular. Bir deprem sonucu baþkentleri yýkýldý. Yýkýntýlar arasýndaki çaresiz halk, hunharca kýlýçtan geçirildi. Yenildiler, daðýldýlar. Sürgünler ve yangýnlar ortasýnda acýlarla örülmüþ yüzyýllar yaþadýlar.
Toparlandýlar, yeniden güç haline geldiler. Haçlý ordularýný ardarda periþan ederek Anadolu'yu Katolik istilasýndan kurtardýlar. Osmanlý'ya Batý Anadolu'yu ve Balkanlarý altýn bir tepsi içinde sundular. Onlara dünya imparatorluðuna giden yolda rehberlik ettiler.
Bunlarýn hepsi geride kaldý. Anadolu'nun kadim halký Aleviler þimdi kendi yurtlarýnýn yabancýlarý oldular. Ýnançlarý iþgal edildi, geçmiþleri yaðmalandý. Onlar varlýklarýný sürdürebilmek için asýl kimliklerini saklamak zorunda kaldýlar. Ýnkâr, üzerlerine yapýþýp kaldý.
Dün söylenmediði için bugün unutulan, þimdi yazýlmazsa yarýn kaybolacak olan, tarumar edilmiþ bir Alevi tarihi var