Ýmâm-ý Rabbânî Ahmed Sirhindî, hicrî 971 senesinde Hindistan’ýn Sirhind kasabasýnda doðdu.
Babasý Þeyh Abdülehad, Çiþtiyye ve Kadiriyye tarikatlarýndan icazetli bir þeyh ve âlim idi.
Hafýzlýk yaptý ve babasýndan bazý dersler gördü. Sonra eðitimini geliþtirmek için Siyalkût’a (Sialkot) gitti. Mevlâna Kemal Keþmîrî’den aklî ilimler; mantýk, felsefe, Mevlâna Yakûp Sarfî Keþmîrî’den de hadis okudu. On yedi yaþýna geldiðinde (988/1581) zahirî ilimleri tamamlamýþ olarak babasýnýn yanýna döndü ve ders vermeye baþladý. Nakþibendiyye tarikatýna intisap edip bir müddet seyrü sülukten sonra Nakþibendiyye usûlüyle halký irþada baþladý.
Ýmâm-ý Rabbânî Ahmed Sirhindî’nin “Müceddid-i elf-i sânî” (hicrî ikinci bin yýlýn yenileyicisi) lakabýna istinaden müridleri ile devam eden Nakþbendî koluna Müceddidiyye adý verilmiþtir.
Ýmâm-ý Rabbânî Ahmed Sirhindî (ö. 1624) tekke ile medreseyi uzlaþtýrmak için çaba sarf etmiþ bir yenilikçidir. Dini ihya faaliyetleri, tasavvufa getirdiði yeni yorumlar ve sonraki nesiller üzerindeki tesiriyle tarihte iz býrakmýþ önemli bir þahsiyet ve bir ekoldür. Onun kiþiliði ve fikirleri, vefatýndan asýrlarca sonra özellikle Hint alt-kýtasýnda hem “ilmî” muhitlerce, hem de “özgürlük”, “ýslah” ve “ihya” hareketlerinin önde gelen temsilcileri tarafýndan yeniden keþfedilmiþtir.