Tarih boyunca maddi - manevi tüm zenginliðini etrafýna yayan Anadolu insaný, Osmanlý'nýn daðýlmasý sürecinde yaþadýðý kýsa süreli durgunluktan sonra, yeni bir heyecanla baþta kendi dindaþý ve soydaþý olmak üzere tüm insanlýða diriltici soluklarýný sunmaya baþladý. Osmanlý'nýn yaptýklarý için yüzlerce destan düzülmüþ; ancak bir idealin yarým kalmasýnýn hüznü de hep varolmuþtur. Yahya Kemal, 'Sultan Selim-i Evveli ram elmeyüp ece!/Fethetmeliydi alemi þân-ý Muhammedi derken bu yarým kalmýþlýðýn buruk hüznünü de dile getiriyordu. Ýþte yeniden heyecanlanan ve can bulan Anadolu insaný, geçmiþte insanlýða sunduðu barýþý, huzuru, mutluluðu bir daha sunmak üzere harekete geçti ve destanlýk yüzlerce olaya imza attý. Þüphesiz gelecekte bu olaylarýn da destaný yazýlacaktýr. 'Gidenlerin Ardýndan Sena', bu yönde atýlacak adýmlarýn ilklerinden biri olma özelliðini taþýyor. Bu destaný yazmak için Anadolu insaný malýyla, canýyla, evladýyla her þeyini ortaya koydu. Ve yüzlercesi, sahabî efendileri gibi, atalarý Osmanlý gibi hiç dönmemesine yurtlarýný terk edip yeni yurtlar edindiler. Bir þairimizin dile getirdiði þu mýsralar onlarýn destanýnýn ruh planýný ve geleceðe ait ümit yönünü ortaya koyar: 'Onlargittiler/Gelen zamandan bir haber gibiydiler... Onlar gittiler/ Giderken bir muþtu gibiydiler...'
Elinizdeki kitap, gelen zamanýn habercisi ve yaþanacak muþtunun emareleri olan kahramanlarýn destanlarýnýn hikâyesi....