Ünlü Hanedanýn Türk ve dünya tarihindeki ehemmiyeti göz önüne alýnýrsa, Timurlular Dönemi ile ilgili çalýþmalarýn yeterli olmadýðýný anlarýz. Sunulan kitap Timurlu dönemini anlama çabasýnýn sonucudur. Timurlular, nasýl bir zeminde devlet kurdular, hükümdarlarý meþgul eden belli baþlý siyasi olaylar nelerdi, bu devlet nasýl yönetiliyordu, hanedanýn durumu nasýldý, yaþadýðý mekânlar nerelerdi, etraflarýndaki görevliler kimlerdi, malî yapýlarý nasýldý vs.? Bu insanlar sürekli savaþmaktan baþka bir þey bilmeyen kiþiler mi; yoksa sanatý, kültürü himaye eden, imarý teþvik eden bir hanedan mý idi?
Yazarýmýz, bu sorulara cevap ararken, tarihçi duruþuna ve tarih metoduna dayanmakta, bu hanedaný yüceltmek veya yermek niyetiyle deðil, sadece ne, nasýl ve niçin olmuþ gibi sorular sorarak dönemi anlamaya ve anlatmaya çalýþmaktadýr. Bilim ile ideoloji arasýndaki en önemli fark: Bilimin verilerden sonuca ulaþmasý; ideolojinin ise sonuç cümlesini söyleyip onu doðrulayan örnekleri seçip diðerlerini göz ardý etmesidir. Elinizdeki kitap, Tarihin bir bilim olduðu düþüncesinden hareket eden bir akademisyenin, Timurlular dönemi hakkýnda eldeki bilgi ve bulgularý okuyucuyla paylaþmak arzusu neticesinde ortaya çýkmýþtýr. Sunulan çalýþmadaki her bir baþlýk müstakil bir araþtýrma konusu olabilir, okuyucuda dönemle ilgili merak uyandýrabilir, tarih araþtýrmacýlarýna yeni sorular sordurabilirse hedefine ulaþmýþ olacaktýr.