Rubaî, Klâsik Türk Edebiyatý nazým biçimlerinden biridir ve edebiyatýmýza Ýran Edebiyatý’ndan geçmiþtir. Klâsik rubaî 24 deðiþik aruz kalýbýyla yazýlýr. Ömer Hayyam’ýn ve Mevlânâ’nýn rubaîleri ünlüdür. Türkçede ise Azmizâde Haletî, Yahya Kemâl ve Ârif Nihat Asya bu tarzýn büyük þairleridir. Yeni Türk Edebiyatý döneminde aruzla olduðu gibi hece ölçüsü ve serbest vezinle yazýlmýþ rubaîler de bulunmaktadýr. Tuyuð gibi tek dörtlükten ibaret olan bu nazým biçimine, 2000’e yakýn rubaî yazmýþ olan Ârif Nihat Asya bazý yenilikler getirmiþtir.
Rubaîler, hemen her konuda olabilmekle beraber genellikle dînî, tasavvufî, felsefî ve hikemî temalarda yazýlan þiirlerdir. Rubaî, bir bakýma deryâyý damlaya sýðdýrmak çabasýdýr.
Bekir Oðuzbaþaran rubaîlerini hece vezni ile kaleme alan þairlerimizdendir. Þairin son yýllarda yazdýðý rubaîlerden bir bölümünü demetleyen Rubaiyyât-ý Oðuz, yaþadýðýmýz zamana tutulmuþ minyatür aynalar olmak iddiasýndadýr. Gelenekle günümüz arasýnda baðlar, köprüler kurmaya çalýþan ve geleceðe yönelen bu þiirlerin beðenileceðini umuyoruz.