Gazeteler gündeliðin dýþýnda her þeyden bahsediyor. Gazeteler beni sýkýyor, bana hiçbir þey öðretmiyor, anlattýklarý beni ilgilendirmiyor, ne beni sorguluyor ne de sorduðum sorulara ya da sormak istediklerime cevap veriyor...
* * *
Gerçekten olup bitenler, yaþadýklarýmýz, ötesi, bütün geri kalan nerede? Her gün olup biteni ve her gün yineleneni, basmakalýbý, gündeliði, besbelliyi, ortaklaþa olaný, sýradaný, olaðan-içini, arka plandaki uðultuyu nasýl açýklayacaðýz, onu nasýl sorgulayacak, nasýl tarif edeceðiz?
olaðan-içi, söz konusu anlaþýlmasý güç dünyayý deþifre etmek amacýyla, naif bir envanter denemesiyle bir araya toplanmýþ yazýlardan oluþuyor. Perec, yaþamýn farklý safhalarýnda her gün iç içe yaþadýklarýmýzýn dökümünü yapýyor. Hemen yakýnýmýzda var olup da üzerinde hiç düþünmediklerimizi, aklýmýza getirmediklerimizi tarif ederek bizi þaþýrtýyor-, onlarý bir sosyologun, hatta bir antropologun, bakýþ açýsýndan ele alarak bozuyor, bölüyor, parçalarýna ayýrýyor.