Imelda Dooley gerçekten çok korkuyordu. Hamileydi ve tek baþýnaydý. Babasý hiç de hafife alýnacak türde bir adam deðildi ve kýzýnýn hamile kalýþýnýn bedelini birisine mutlaka ödetecekti. Ve bu kiþi Imelda olmayacaktý. Imelda iþte tam bu noktada kendini korumak adýna bir yalan söyledi... Tek bir yalan... Gerçek anlamda cinayetler serisine sebep olacak tek bir yalan!
Mary Dooley o geceki olaylarýn ardýndan ailesine bakabilmek için iþi devralmasý gerektiðini anlamýþtý. Öyle de yaptý, kendi baþýna bir isim yarattý. Ama her þeye karþýn kýzýnýn kin ve nefrete bulanmýþ uyuþturucu-fuhuþ girdabýna kapýlmasýna engel olamadý. Kýzýnýn katliama benzeyen hayatýnda Mary’nin taptýðý tek þey torunlarýydý... Jordanna ve Kenny.
Yetmiþlerin sonlarýndan günümüze uzanan ÝÞ uyuþturucu ve fahiþeliðin cesur, rahatsýz edici, iz býrakýcý hikâyesini, ayný zamanda genç bir kýzýn her þeye raðmen ayakta kalma mücadelesini anlatýyor.
Martina Cole’un eþsiz hayal gücüyle kaleme alýnan ÝÞ paranýn ve prestijin gerçek bir felaket karþýsýnda ne kadar yararsýz olduðunu ortaya koyan çarpýcý bir hikâye. Eleþtirmenlerden tam not alan ve pek çok ödüle layýk görülen Cole’un baþarýsýnýn sýrrý, olaný olduðu gibi okuyucuya aktarmasýna baðlanýyor.