Norveçli, yalnýz bir biyolog, en sevdiði insaný kaybetmiþ bir Ýngiliz yazar ve birbirlerine sýrýlsýklam aþýk, aralarýnda kendilerinden baþka kimsenin anlamadýðý özel bir dille konuþan, tuhaf ve alýmlý bir Ýspanyol çift. Bu ilginç grup, dünyanýn öteki ucundaki "cennet ada" Taveuni'de bir rastlantý sonucu bir araya gelir ve briç oynayarak, hikayeler anlatarak ve sohbet ederek, üç uzun gün geçirirler. Bu kýsacýk karþýlaþma bir perde arasý deðil, aylar sonra anlaþýlacak, gizli kapaklý konuþmalar, imalar ve yanýlsamalarla dolu, çapraþýk bir hikayenin baþlangýcýdýr yalnýzca. Maya'nýn hikayesi, Gaarder'in usta kalemiyle bizi usul usul sarmalar ve merakýn kucaðýna atarken, bir yandan da dünya denilen bu görkemli bilmeceye olan unutulmuþ hayranlýðýmýzý kýþkýrtýyor.