Ortadoðu'daki Arap-Ýsrailli çatýþmasý yarým yüzyýldan fazladýr dünyayý meþgul ediyor. Esasen politik olsa da -toprak ve tarih konusunda devletlerle toplumlar arasýnda bir çatýþma-, önyargý da bunu etkiliyor. Uzun bir süre için bu sadece farklý dinlerden, kültürel geleneklerden ya da etnik kökenlerden komþu halklar arasýndaki "normal" bir önyargýydý Ama çaðýmýzda Ýsrail ve halkýna yönelik düþmanlýk anti-Semitizm biçimini almýþtýr - önyargýnýn ötesine geçen ve Yahudileri kozmik bir kötülük türü olarak tanýmlayan, kinci bir dünya görüþü.
Semitizm ve Anti-Semitizm, anti-Semitizmin Hýristiyanlýðýn damarlarýnda bir zehir olarak ortaya çýkýþýndan, ana görüþ Ýslam'a modern giriþine dek geliþiminin izini sürüyor. Dünyanýn önde gelen Ortadoðu uzmanlarýndan biri olan Bernard Lewis, Yahudilerin ve düþmanlarýnýn ortaya çýkýþýnda Semitik halklarýn tarihi boyunca bizi bir yolculuða çýkarýyor. Kitapta, yeni baský için yazýlmýþ bir 'Sonsöz' de var.
Bu suçlamalar, egemenlikleri kapitalizm tarafýndan tehdit edilen ve sonunda da yýkýlanlar ile kapitalizmi yýkýp yerine baþka bir düzen geçirmek isteyenlerden gelmek üzere iki farklý þekilde yöneltildi. Kilise ve soylular kurduklarý düzenin gitgide kan kaybetmekte olduðunu gayet iyi biliyordu. Bu istenmeyen deðiþimi kapitalizme baðladýlar; sonuca giden nedenleri çarpýtarak kapitalizmin yükseliþini Yahudilere izafe ettiler. Çoðu, din adamlarý ve soylular tarafýndan yazýlan bütün bir literatür bu temayý iþledi. Ayný zamanda baþka bir antikapitalist anti-Semitizm, 19. yüzyýlda önem kazanan sosyalist akýmlar arasýnda ortaya çýkýyordu. AntiSemitizm açýk sözlü sosyalistler arasýnda bir azýnlýk görüþüydü, fakat kesinlikle önemsiz deðildi. 1869 yýlýnda Alman Sosyal Demokrat Partisi’ni kuran August Bebel’in “Anti-Semitizm ahmaklarýn sosyalizmidir“ dediði söylenir. Eðer öyleyse, Charles Fourier (1772-1837), Alphonse Toussenel (1803-1885), Pierre LeRoux (1797-1871), Pierre-Joseph Proudhon (1809-1865), ve bazý yazýlarýyla hem Karl Marks hem de Friedrich Engel gibi ünlü öncülerin de aralarýnda bulunduðu birçok ahmak bulunmaktadýr. Yahudi özgürleþmesine kuvvetle karþý çýkan Fourier’ye göre, Yahudiler, kendilerini bütünüyle „ticari ahlaksýzlýða“ adamýþ „parazitler, tüccarlar ve tefeciler“di. „Yahudilere vatandaþlýk vermek çaðdaþ toplumun en utanç verici rezaleti“ydi. Cüzamlýlar tecrit edilip toplumdan dýþlanmalýydý tamam ama.....