Uzun kýþ gecelerinde bir tandýrýn etrafýnda halelenen ev halký, yani nine, anne, baba ve çocuklar; irfan abidesi yaþlý ve bilge adamýn anlattýklarýný büyük bir merak ve hayranlýkla dinlerlerdi. Bu insanlar ömürleri boyunca göremeyecekleri masal kahramanlarýný, padiþahlarý, vezirleri, saraylarý, cinleri, perileri, büyücüleri, cadýlarý hayal ederlerdi. Kimi zaman kendilerini onlarýn yerine koyar ve derin bir ah çekerler, kimi zaman kötülerin yaptýklarý karþýsýnda hayýflanýrlardý. Bu kitapla sizi büyülü bir atmosferin içine davet ediyoruz. (arka kapak)
Zaten benim de kendisine karþý ilgim vardý, teklifini kabul ettim. Ardýndan da kardeþlerimin þahitliðinde onunla evlendim. Bir müddet sonra gözüm ondan baþkasýný görmez oldu. Kardeþlerim bu durumu çok kýskandýlar ve benim bu halime aleyhimde bir fýrsat olarak kullandýlar. Gemide bulunan altýnlarda onlarýn gözünü kör etti ve benden kurtulmak için bazý planlar yaptýlar. Nihayet bir gün biz uyurken gizlice içeriye girdiler ve beni denize attýlar. Ben tam boðulmak üzereyken birden bire güçlü bir el uzandý. Beni tuttu ve hýzlý bir þekilde denizin üstünde uçurdu. Ben bu hal karþýsýnda þaþkýna döndüm. Bir müddet sonra bu esrarengiz yaratýk beni bir adaya býraktý….. (kitaptan)