Baki Kalan Bu Kubbede..., bizleri 50’lerin musiki dünyasýyla buluþturuyor. Türk musiki en büyük üstadlarýyla yaptýðý söyleþilerin yaný sýra izlenimlerini, çok ilgi çekici anýlarýný aktaran Sermet Sami Uysal, o dönemin musiki âlemini anlatýyor. Kimler yok ki… Selâhattin Pýnar, Þükrü Tunar, Kadri Þençalar, Necati Tokyay, Yorgo Bacanos, Hüseyin Çoþkuner, Þekip Ayhan Özýþýk, Osman Nihat Akýn, Cevdet Çaðla, Lütfi Güneri, Recep Birgit, Mustafa Çaðlar, Ýrfan Özbakýr, Necdet Tokatlýoðlu, Suzan Güven, Hamiyet Duygulu, Tahsin Karakuþ, Ercüment Batanay, Münir Nurettin Selçuk, Yasâri Âsým, Zeki Müren, Neveser Kökdeþ, Safiye Ayla, Hamiyet Yüceses, Emel Sayýn, Müzeyyen Senar, Mustafa Kovancý, Gönül Yazar, Muallâ Gökçay, Þükran Özer, Âkile Artun, Memduh Cumhur, Esma Engin, Rikkat Uyanýk, Sadi Hoþses, Nevzat Akay ve Celal Güzelses.
1950’li yýllarda Sinema-Tiyatro-Musiki-Radyo, Haftalýk Resimli PERDE, Sanatkârlar Postasý, Yýldýz ve Salon-Hollywood Sesi dergilerinde Yayýn Yönetmenliði ve döneminin ünlü ses ve saz sanatçýlarýyla çeþitli röportajlar yapan Uysal, sanat müziðimizin özellikle altýn dönemini yaþadýðý 1950–60 yýllarý arasýnda, ses ve saz sanatçýlarýyla geçen yýllarý anlatýyor. Sanatçýlarý çok deðiþik yönleriyle ele alan yazar, musikiyle dolu günlerin atmosferini yeniden yaþatýyor bu eseriyle. Neredeyse unutulmaya yüz tutmuþ birçok hanende ve sazendeyi anarak, geçmiþ içinde bir yolculuða davet ediyor. Her satýrýnda nostaljinin dokusunu hissettiren eserde, yazar bizi pek çok sanatçýnýn “bilinmedik” yönlerine de ýþýk tutuyor.