O, dünyanýn ve varlýðýn gözbebeðidir.
Kâinat aðacýnýn meyvesidir.
O, hem kâmil hem kadim insandýr.
Rahman suretinde yaratýlan insaný ve insanlýðý temsil eder.
O, ilk insanlýktýr, insanýn kadim halidir.
Beþerdir evet, ama bizim gibi deðildir.
O, yetimdir. O’nun sahibi, mürebbii, Rabbi’dir. O’nu O terbiye etmiþtir.
Söz, O’nunla güzelleþir.
O’ndan söz eden, O’nu söyleyen bu konuþmalar da O’nun nuru ve hakikati çevresinde geliþti.
Abuzer Akbýyýk, Cemalnur Sargut, Mahmut Erol Kýlýç, Rabia Christine Brodbeck, Raþit Küçük, Seyyit Erkal ve Tuðrul Ýnançer, “Sen olmasaydýn, felekleri yaratmazdým” haberine mazhar, Fahr-i Kainat, Habibullah, “Adý Güzel, Kendi Güzel Muhammed(sav)” için bir araya geldi.
“Sen olmasaydýn felekleri yaratmazdým”
Hz Muhammed(sav)’in pek çok sýfatý vardýr. O, sýfatlarýn þahikasýný, zirvesini yaþamýþtýr. Çok þefkatli bir baba, çok sevgili bir eþ, çok muktedir bir kumandan, çok ince görüþlü bir diplomattýr.
Hz Muhammed(sav)’in Mekke’de doðmuþ, Abdullah oðlu Muhammed(sav) þeklinde bedenlenen varlýðýnýn içinde bir de ölümsüz hakikati vardýr. Bu gözle bakýldýðýnda Hz Peygamber Efendimiz bütün insanlýðýn atasýdýr, tasavvuf diliyle insan-i hakikidir, asli insandýr. Ve o ölümsüz hitaba, “Sen olmasaydýn felekleri yaratmazdým” haberine mazhar olandýr.
Sadýk Yalsýzuçanlar’ýn yayýna hazýrladýðý kitapta Nur-u Muhammedi, Hakikat-i Muhammediyye, Hakikat-i Ahmediyye, Habibullah gibi yüce kavramlar, marifet ve aþk ehlinin dilinden yansýyor.